O araba satıcısı bu kullanılmış Toyota'nın iyi durumda olduğunu söylediğinde bana yanlış bilgi vermiş.
 - That car dealer gave me a bum steer when he told me this used Toyota was in good condition.
Kardeşim kullanılmış bir araba satın aldı, bu yüzden çok pahalı değildi.
 - My brother bought a used car, so it was not very expensive.
Spor salonu, tören için kullanıldı.
 - The gym is used for the ceremony.
Na'vi dili Avatar'da kullanılır.
 - Na'vi language is used in Avatar.
Ben eskiden olduğum gibi değilim.
 - I'm not what I used to be.
Balık yemek eskiden olduğu kadar şimdi sağlıklıklı mıdır?
 - Is eating fish as healthy now as it used to be?
Yalnız yaşamaya alışkın.
 - She is used to living alone.
O uzun mesafe yürümeye alışkın.
 - He is used to walking long distances.
Dünyada en çok kullanılan işletim sistemi Windows'tur.
 - Windows is the most used operating system in the world.
Ağ televizyonda kullanılan saygısız dil küçük çocuklu ebeveynlerin kabloluya abone olmayı istememelerine sebep oluyor.
 - The profane language used on network television makes many parents with young children not want to subscribe to cable.
Balık yemek eskiden olduğu kadar şimdi sağlıklıklı mıdır?
 - Is eating fish as healthy now as it used to be?
Fransa'nın para birimi franktı ve sembolü ₣ idi. Frank Fransa'da artık kullanılmıyor ama Gine gibi bazı eski Fransız kolonilerinde hâlâ kullanılmaktadır.
 - France's currency was the franc, and its symbol was ₣. While it is no longer used in France, francs are still in use in some former French colonies such as Guinea.
Tom eskiden olduğu kadar utangaç değil.
 - Tom isn't as heavy as he used to be.
Balık yemek eskiden olduğu kadar şimdi sağlıklıklı mıdır?
 - Is eating fish as healthy now as it used to be?
Fransa'nın para birimi franktı ve sembolü ₣ idi. Frank Fransa'da artık kullanılmıyor ama Gine gibi bazı eski Fransız kolonilerinde hâlâ kullanılmaktadır.
 - France's currency was the franc, and its symbol was ₣. While it is no longer used in France, francs are still in use in some former French colonies such as Guinea.
Tom bir özel eğitim öğretmeni idi.
 - Tom used to be a special education teacher.
Askerler tehlikeye alışıktırlar.
 - Soldiers are used to danger.
Herkesin önünde konuşmalar yapmaya alışık değilim.
 - I'm not used to making speeches in public.